Buldan Belediyesi tarafından kamulaştırılarak restorasyon çalışmalarına başlanan 120 yıllık tarihi taş ev, Belediye Konservatuarı ve Kültür Evi olarak hizmet verecek. Dört Eylül Mahallesi Bağlayan Sokaktaki tarihi evin restorasyon çalışmalarında sona gelindiğini açıklayan Başkan Şevik, “Atatürk Caddesi ile bizim geleneksel el dokuması ürünlerinin yer alıştığı 14 Mayıs Caddesi’ni bağlayan sokak isminden mülhem Bağlayan Sokak’ta kendine özgü mimarisiyle dikkat çeken tarihi taş evi, kamulaştırdık. Belediyemiz tarafından hazırlanan restorasyon projesinin Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanmasının ardından çalışmalara başladık. Burasını Belediye Konservatuarı ve Kültür Merkezi olarak kullanmak istedik” dedi.
“AÇILIŞ İÇİN GÜN SAYIYORUZ”
Şu an BELKÜM’de; devam eden enstrüman kurslarının taş ev de devam edeceğini açıklayan Başkan Şevik, “Önceki başkanlık dönemimizde restore ettiğimiz cezaevinde DOYEG’in desteği ile çok sayıda enstrüman alındı. Şu an her yaldan 100’e yakın kursiyerimiz, piyona, klasik gitar,elektro gitar, keman, mızıka, yan flüt, bateri , kalimba, def, bağlama,ritim, ukelele ve perküsyon eğitimi alıyor, müzik sanatıyla tanışıyor” diye konuştu.
“BİZİM İÇİN ONURDUR”
Buldan’da ikamet eden yeğenleri Ulviye Tuncer ile Mustafa Sucu, dayılarının adının yaşatılacak olmasının kendileri için onur verici olduğunu belirterek Habip Çamlıyer’i şu sözlerle anlattılar:
“SAYGILI, KİBAR VE MERHAMETLİ”
Dayısı Habip Çamlıyer’i küçük yaşlarda İstanbul’a yerleştiğini ancak hiçbir zaman Buldan’ı unutmadığınıBuldan aşığı olduğunu söyleyen 78 yaşındaki Ulviye Tuncer, “Dayım küçük yaşlarda tavsiye üzerine hafız olarak İstanbul’a gitmiş. Ben 4 yaşlarında idim. Ama sık sık İstanbul’a dayımın yanına giderdim. Kibar, merhametli sevgi dolu bir insandı. Bir çok şiirini, bestesini bana okuturdu, ezberletirdi unutmamak için. Benim yaşımdaki Buldanlılar onun okuduğu sabah ezanını hala hatırlar. Sesi çok güzeldi” diye anlattı.
Ulviye Tuncer, dayısıyla ilgili bir konser anısını şöyle anlatıyor: “Samatya’da Zeki Müren Konserinde, sahneye davet edildi. Hangi şarkısını söyledi hatırlamıyorum ama, şarkı bittiğinde kopan alkış seslerini ve ‘bir daha’, ‘Bir daha’ sesleri hala kulaklarım. Çok duygulanmıştım o zaman”
Habip Tuncer’in erkek kardeşi Mustafa Sucu namı diğer Sucu Mustafa dayısı Habip Çamlıyer’in bir şarkısını mırıldanırken “Türkiye’de hiçbir sanatçının kıymeti yaşarken bilinmez. Dayımın da bilinmedi. Bir dönem Zeki Müren’den Sevim Tanürek’e kadar bir çok sanatçı beste için dayımın arkasından koşarken bile Habip Çamlıyer’in değerini bilemedik. Dayım uzun yıllar yurt dışında yaşadı. İki oğlu bir kızı vardı. Oğullarından biri küçük yaşta kaybetti, Kızı ve oğlu hala yurt dışında yaşıyor. Dayım ne plaklarından ne de bestelerinden para kazanmadı. Geçimini hep başka işlerde çalışarak sağladı” dedi.
Ulviye Tuncer ile Mustafa Sucu kardeşler dayılarının adının Konservatuarda yaşatılacak olmasından dolayı büyük onur duyduklarını belirterek, Başkan Şevik’e teşekkür ettiler.
BESTEKAR VE SES SANATÇISI HABİP ÇAMLIEN KİMDİR?
Daha küçük yaşlarda tavsiye üzerine hafız olarak İstanbul’a giden Habip Çamlıyer, 1930 Buldan’ın Güroluk mahallesinde dünyaya geldi. 1988 yılında İstanbul’da vefat eden Çamlıyer’in, “Cemilem”, “Tamara”, “Sevdi Gönlüm Seni” ve “Yar Yüzünden Terk Eyledim Otağı” gibi söz ve bestesi kendisine ait şarkılarının yanı sıra, birçok sanatçı için yaptığı besteleri de mevcut. Çok sayıda taş plağı bulunan Çamlıyer’in bestelerini, Zeki Müren’ den, Sevim Tanürek’e, Nesrin Sipahi’den Şükran Ay’a ve 1962 yılında 78 devirli plak çıkaran Gazel Ustası Mevlidhan Hafız Bayram Koca’ya kadar birçok sanatçının da okuduğu biliniyor.
.JPG)
YORUMLAR